İş dünyasının bir zorunluluğu olarak belirlenen hiyerarşik düzende çalışan her personelin bir idari amiri bulunur. Küçük veya büyük şirket fark etmeksizin bu hiyerarşik düzen içerisinde herkes yerini alır. Her pozisyona uygun olarak sıralanan bu düzen içerisinde yöneticiniz ile gerçekleştireceğiniz görüşmelerinizde takınacağınız tavır, sizlerle aynı statüde çalışan iş arkadaşlarınızla takındığınız tavırdan farklı olmak zorundadır.
İş dünyasının gerektirdiği standartlarda bir üslup kullanmanız gerekmektedir. Odasına giriş yapmadan önce kıyafetlerinizi kontrol etmelisiniz. Ayrıca sadece sözlü ifadeleriniz değil beden dilinizde yöneticinizle konuşmanıza uygun olmalıdır. Hususta beden dilinizin nasıl olması gerektiğini ifade edelim;
Kolların Pozisyonu:
Yöneticinizle konuşurken kollarınız uygun pozisyonda olmalıdır. Ellerinizin cebinizde olmaması gerektiğine bu konuda net vurgu yapmak istiyoruz. Eğer yöneticiniz karşısında oturuyorsanız, kollarınız bacaklarınıza yakın bir pozisyonda bulunmalıdır. Koltuğun arkasına atılmış kollar samimiyetsiz ve ciddiyetsiz bir izlenim bırakmanıza neden olabilir. Ayrıca tavsiye dilen kol pozisyonu, oturuş esnasında ellerin göbek civarında bağlanmış olması gerektiği yönündedir. Bu duruş sizlerin konuşmanın her aşamasında dikkatli olduğunuzu göstermektedir. Ayrıca söylenilenleri dikkatle dinlediğinize ve iş ahlakına sahip olduğunuzu da göstermektedir. Etkili bir iletişimin ilk aşaması olan dinleme aşamasını başarı ile gerçekleştirdiğinizi de ifade etmektedir.
Jest ve Mimikler:
Yöneticinizle konuşmanız esnasında jest ve mimiklerinizi doğru oranda kullanmanız gerektiğini unutmamalısınız. Abartılan jest ve mimikler ifade ettiklerinizin doğru olarak anlaşılmasını zorlaştırabilir. Hatta söylediklerinizin ciddiye alınmasını da güçleştirebilir. Böyle bir durumun abartılmayan jest ve mimiklerle önüne geçmek mümkündür. Bu nedenle ifade edeceğiniz cümlelerin tamamında jest ve mimik kullanmanız gerektiği gibi bir zorunluluk olmadığını, jest ve mimiklerin ifade ettiğiniz cümleleri destekleyecek yapıda olması gerektiğini unutmamalısınız.
Kolların Pozisyonu:
Bu başlığa ikinci defa yer vermemizin sebebi, önceki başlığımızda otururken kollarınızın nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade etmemizdir. Eğer yöneticinizle ayakta konuşacaksanız, kollarınızın vücudunuzun arka kısmında bağlanmış bir şekilde durmasından kaçınmalısınız. Çünkü bu duruş, kendinize aşırı güvendiğinizi hatta yöneticinizi dikkate almadığınızı yansıtabilir. Yanlış manaların ortaya çıkmaması için elleriniz vücudunuzun arkasında birleşmemelidir. Ayrıca gerek otururken gerekse ayaktayken kollarınızı göğüs hizasında birleştirmeniz iletişime kapalı olduğunuzu yansıtmaktadır. Bu durum söylenilenlerin boşa gittiğini, kendi bildiğinizi yapacağınızı ifade edebilir.
Göz Teması:
Göz teması etkili iletişimin ilk aşamalarından birisidir. Karşınızdaki kişi ile göz teması kurmaktan çekinmemelisiniz. Söylediklerinizin ciddiye alınmasını istiyorsanız konuşurken karşınızdakinin yüzüne bakmalı, çevreyi izlememelisiniz. Aynı durumda karşınızdaki bir şeyler ifade ederken göz teması kurmalısınız, böylece onun söylediklerini dikkate aldığınızı ifade etmeniz mümkün olacaktır. Ayrıca bu esnada karşınızdaki kişi konuştuklarına değer verdiğinizi hissedebilecektir.
Zaman:
Beden dili ile alakalı olmasa da, yöneticinizle konuşurken doğru zamanı kollamanızda fayda var. İş temposunun yoğun olduğu bir zaman dilimini tercih ederseniz taleplerinizin veya ifade etmek istediklerinizin doğru olarak anlaşılması güçleşebilir.