IBAN numaran ne?
Hasan, köyden yeni gelmiş, bir gecekondu mahallesine yerleşmişti. Babası köyden bir sepet üzümle rica etmişti oğluna iş bulmam için. Uzaktan akrabaydık.
Eleman aramıyorduk. Civar fabrikaların insan kaynakları müdürlerinden yardımcı olmaları için ricada bulunmuştum fakat aradan geçen 1 ayda iş bulamamıştık.
Babası da ikide bir haber gönderiyordu. Kara kara düşünürken temizlik görevlilerinden biri istifa etmez mi?
Hemen Hasan’ı çağırdım. İşbaşı yapıp yapamayacağını sordum. Çok sevinmişti. ‘Yarın başlarım abey’ dedi.
Sigorta girişini yapıp eline evrak listesini tutuşturdum. ‘Bunları hazırlayıp iki gün içinde getir. Şu bankaya gidip hesap açtır’ dedim. Başını salladı. Kapıdan çıkarken arkasından seslendim ‘Iban numaranı öğrenmeyi unutma’.
İki gün sonra Hasan geldi. Elindeki zarf, istediğimiz evrakla doluydu. Elinden alıp incelemeye koyuldum. Hasan’daki tedirgin ve mahcup hali fark edip sordum.
-Hayırdır Hasan; bir terslik mi var?
-Ya abey benden bi numara isdediniz ya? Hani öğren dediniz…
-Ee?
-Ben de gitdim imama; dedim ki…
Şaşırmıştım.
-Bir dakika Hasan İmam’la ne işin var?
-Abey imama ‘İşe girecem, benden iman numarasını isdediler’ dedim. İmam da ‘İmanın numarası olmaz, şartı olur. O da altıdır’ dedi. Senin anlayacağın numara altıymış abey.
